Allah’ın zaman ve mekândan münezzeh olması
Allah’ın zaman ve mekândan münezzeh oluşu, O’nun hiçbir şekilde zaman ve mekânla ilişkilendirilmemesi demektir. Zira zaman ve mekân mahlûk yani “yaratılmıştır”. Allah ise yaratıcıdır. Dolayısıyla O yaratılmışlara has özelliklerden münezzeh yani uzaktır. Biraz daha açarak ifade etmek gerekirse, “mekân” varlık ve nesnelerin bulunduğu yerdir. Söz gelimi bir meyve ağaçta, ağaç bahçede, bahçe bir bölgede, bölge dünyada, dünyamız güneş sisteminde, güneş sistemi galakside, galaksiler uzayda bulunmaktadır. Bunların hepsi mahlûk, yani yaratılmış bir şeydir. Zamana gelince bu, varlıklardaki hareketliliğin birimsel olarak ifade edilmesi olup varlıktan ayrı bir şey değildir. Bu da yaratılmış bir şeydir. Allah ise her şeyi var eden, yaratandır (En’âm, 6/102).
“O gökleri ve yeri yaratandır…” (Fâtır, 45/1)
O hâlde Allah, her çeşit zaman ve mekân kayıtlarından uzaktır.
Bir yerde, bir mekânda bulunmak yaratılmışlara ait bir özelliktir.
Allah, yaratılmış bir varlık değil, Yaratıcıdır. O hâlde O’na bir yer yahut bir mekân nispet etmek doğru değildir.
Allah, varlık âlemini var eden, onların varlığını ve hükümranlığını elinde bulundurandır.
(Mülk, 67/1).
Göklerin ve yerin mülkü O’nundur
(Zümer, 39/44).
Göklerde ve yerde ne varsa O’na aittir
(Yunus, 10/66)
Dolayısıyla Allah’ı, yaratıp idare ettiği ve sahibi olduğu âlemde bir yere izafe etmek inanç bakımından anlamsızdır. Bazı Selefî âlimlerin
“Allah arşı istiva etmiştir.”
(Taha, 20/5, Hadid, 57/4) ve
“Göktekinin sizi yerin dibine geçirmeyeceğinden emin mi oldunuz!”
(Mülk, 67/16)
gibi âyetlerden yola çıkarak Allah’ın gökte olduğu şeklindeki yorumlar, çoğunluğa mensup âlimlerce doğru bulunmamıştır. Zira bu ve benzeri âyet ve hadisler mecazî anlatımlar olup Allah’ın yüceliğine işaret etmektedir. Diğer taraftan güneşin ışığıyla her yerde bulunması gibi Allah da tecelli eden isim ve sıfatlarıyla her yerdedir. O bütün idrak ve düşüncelerin ötesindedir. Bize düşen iman ve amellerimizle O’na yönelip ibadet görevimizi yerine getirmeye çalışmak ve O’nu daha iyi tanımaya O’na yaklaşmaya (manen) gayret etmek.