Aile, İslam’ın en önemli yapı taşlarından biridir. Kur’an-ı Kerim ve Peygamber Efendimiz’in (s.a.v) hadisleri, aile hayatının nasıl şekillendirilmesi gerektiğine dair rehberlik sunar. Bu ilahi kaynaklar, aile içinde sevgi, saygı, şefkat ve merhametin ne kadar önemli olduğunu vurgular. Aile içindeki ilişkilerin sağlıklı ve dengeli olması, toplumsal huzurun ve mutluluğun temelini oluşturur. Bu makalede, aile hayatının önemini vurgulayan ayetler ve hadisler ışığında, İslam’ın aile kurumuna verdiği değeri derinlemesine inceleyeceğiz.
Aile Hayatı İle İlgili Ayetler
Kadınlar sizin için bir elbise, siz onlar için bir elbisesiniz.
(Bakara 2/187)
(Bakara 2/187)
Allah, sizi bir tek nefisten/candan yaratan ve gönlünün ısınacağı eşini de aynı şeyden var edendir. O eşiyle birleşince eşi hafif bir yük yüklenir (gebe kalır) ve (bir müddet) onu taşır. Gebeliği ağırlaşınca her ikisi de Rableri Allah’a, ‘Eğer bize iyi ve sağlıklı bir çocuk verirsen, elbette şükredenlerden olacağız’ diye dua ederler.
( A’râf 7/189)
( A’râf 7/189)
“Allah’ın varlığının belgelerinden biri de, içinizden kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratıp, aranızda sevgi ve rahmet var etmesidir. Bunlarda düşünen bir toplum için dersler vardır
(Rûm 30/21.)
(Rûm 30/21.)
Mal ve çocuklar dünya hayatının süsüdür. Kalıcı olan yararlı işler, Rabbinin katında sevapça ve ümit bakımından daha iyidir
(Kehf 18/46)
(Kehf 18/46)
İçinizdeki bekârları ve erkek-kadın hizmetçilerinizden durumu uygun olanları evlendirin! Eğer onlar fakir iseler Allah onları fazlu kereminden zenginleştirir. Allah; her şeye gücü yeten, her şeyi bilendir
(Nûr 24/32)
(Nûr 24/32)
Ey inananlar! Mallarınız ve çocuklarınız, sizi Allah’ı anmaktan alıkoymasın! Böyle olanlar ziyana uğrayanlardır
( Münâfikûn 63/3.)
( Münâfikûn 63/3.)
Ey insanlar! Şüphe yok ki, biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve ‘teâruf’ için sizi boylara ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız, O’na karşı gelmekten en çok sakınanınızdır. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdar olandır
(Hucurât 49/13.)
(Hucurât 49/13.)
Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olabilecekler vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, hoş görüp vazgeçer ve bağışlarsanız şüphe yok ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
( Teğâbun 64/14.)
( Teğâbun 64/14.)
“Rabbin, yalnız kendisine tapmanıza ve ana-babaya iyi davranmanıza hükmetmiştir. Eğer ikisinden biri veya her ikisi senin yanında yaşlanacak olursa, onlara ‘öf’ bile deme! Onları azarlama; onlara güzel söz söyle! Onlara acıyarak alçakgönüllülük kanatlarını ger ve: ‘Rabbim! Küçüklüğümde onlar nasıl beni yetiştirmişlerse, sen de onları esirge’ de
( İsrâ 17/23)
( İsrâ 17/23)
De ki: Geliniz, size Rabbinizin haram kıldığı şeyleri anlatayım. O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın! Ana-babaya iyi davranın! Yoksulluktan korkarak çocuklarınızı öldürmeyin!..
(En’âm 6/151.)
(En’âm 6/151.)
Ey insanoğlu! Ana-baban, seni körü körüne bana ortak koşman için zorlarsa onlara itaat etme! Dünya işlerinde onlarla güzel geçin!
(Lokman 31/14.)
(Lokman 31/14.)
Göklerin ve yerin mülkü (hükümranlığı) Allah’ındır. O, dilediğini yaratır. Dilediğine kız çocukları, dilediğine erkek çocukları verir. Yahut hem erkek hem kız çocukları verir, dilediği kimseyi de kısır bırakır. Şüphesiz O, her şeyi hakkıyla bilendir, her şeye gücü yetendir.
(Şûra 42/49–50)
(Şûra 42/49–50)
Ailene namazı emret ve kendin de ona devam et. Senden rızık istemiyoruz. Seni rızıklandıran Biziz. Hayırlı son ise takvadadır.
(Tâhâ 20/132.)
(Tâhâ 20/132.)
Rabbimiz, bizi yalnız Sana teslim olmuş kullar eyle. Neslimizden de Sana teslim olan bir ümmet oluştur. İbadetlerimizin yolunu bize göster, tevbelerimizi kabul et. Çünkü Sen tevbeleri çok kabul edersin ve çok merhametlisin.
(Bakara 2/128.)
(Bakara 2/128.)
Rabbimiz, bize göz aydınlığı olacak eşler ve nesiller bağışla; bizi takva sahiplerine öncü yap.
(Furkân 25/74)
(Furkân 25/74)
Kuşkusuz Allah, adaleti, iyiliği, akrabaya yardım etmeyi emreder; çirkin işleri, fenalık ve azgınlığı da yasaklar. O, düşünüp tutasınız diye size öğüt verir.
(Nahl 16/90. )
(Nahl 16/90. )
Allah’a kulluk edin ve hiçbir şeyi O’na ortak koşmayın. Anne ve babaya, akrabaya, yetimlere, yoksullara, yakın komşuya, uzak komşuya, yanınızdaki arkadaşa, yolcuya, elinizin altındaki hizmetçi ve kölelere iyilik edin. Şu bir gerçek ki, Allah kendini beğenenleri ve böbürlenenleri hiç sevmez.
(Nisâ 4/36)
(Nisâ 4/36)
Erkeklerin kadınlar üzerinde hakları olduğu gibi, kadınların da erkekler üzerinde meşru hakları vardır
( Bakara 2/228.)
( Bakara 2/228.)
Boşama iki defa olur; ondan sonrası ya iyilikle geçinmek ya da ihsanla/güzellikle bırakmaktır. Kadınlara vermiş olduğunuz şeyden hiçbirini geri almak size helal olmaz.
(Bakara 2/229)
(Bakara 2/229)
De ki: Geliniz, size Rabbinizin haram kıldığı şeyleri anlatayım. O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın! Ana-babaya iyi davranın!
(En’âm 6/151. )
(En’âm 6/151. )
Ey insanoğlu! Ana-baban, seni körü körüne bana ortak koşman için zorlarsa onlara itaat etme! Dünya işlerinde onlarla güzel geçin! Bana yönelen kimsenin yoluna uy; sonunda dönüşünüz banadır. O zaman yaptıklarınızı size bildiririm
(Lokman 31/14.)
(Lokman 31/14.)
Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ındır; dilediğini yaratır. O, dilediğine kız çocuk, dilediğine de erkek çocuk verir yahut hem kız, hem erkek çocuk verir; dilediğini de kısır bırakır. O bilendir, her şeye gücü yetendir.
(Şûra 42/49)
(Şûra 42/49)
Aile Hayatı İle İlgili Hadisler
Kişi evlendiğinde dininin yarısını tamamlamıştır. Diğer yarısı için de Allah’tan korksun (O’na sığınsın).
(Beyhakî, Şuabü’l-Îmân,IV, 382).
(Beyhakî, Şuabü’l-Îmân,IV, 382).
“Dinini ve ahlakını beğendiğiniz bir kimse size dünür geldiğinde onu evlendirin! Böyle yapmazsanız yeryüzünde fitne ve bozgunculuk çıkar.”
(Tirmizî, “Nikâh”, 3).
(Tirmizî, “Nikâh”, 3).
“Ey gençler! Evlilik yükümlülüğüne gücü yetenleriniz hemen evlensin. Çünkü evlilik, gözü ve ırzı harama karşı daha fazla korur…”
(Buhârî, “Nikâh”, 2; Müslim, “Nikâh”, 1; Ebû Dâvûd, “Nikâh”, 1; Tirmizî “Nikâh””, 1. ).
(Buhârî, “Nikâh”, 2; Müslim, “Nikâh”, 1; Ebû Dâvûd, “Nikâh”, 1; Tirmizî “Nikâh””, 1. ).
“Nikâh benim sünnetimdir. Kim benim sünnetimle amel etmezse benden değildir…”
(Buhârî, “Nikâh”, 1; Müslim, “Nikâh”, 5; Nesâî, “Nikâh”, 4; İbn Mâce, “Nikâh”,1.).
(Buhârî, “Nikâh”, 1; Müslim, “Nikâh”, 5; Nesâî, “Nikâh”, 4; İbn Mâce, “Nikâh”,1.).
“Kadınlarınız konusunda Allah’tan korkun. Siz onları, Allah’ın bir emaneti olarak aldınız ve onlarla beraberlik, Allah’ın kelimesi (nikâh) ile size helal oldu…”
(Müslim, “Hac”, 147; Ebû Dâvûd, “Menâsik”, 56; İbn Mâce, “Menâsik”, 84; Müsned, V, 73).
(Müslim, “Hac”, 147; Ebû Dâvûd, “Menâsik”, 56; İbn Mâce, “Menâsik”, 84; Müsned, V, 73).
“Mümin bir kişi, Allah’a takva ile bağlandıktan sonra, sâliha bir hanım nimeti kadar başka hiçbir şeyden yararlanmamıştır. Çünkü hanımından bir şey istese sözünü dinler, ona bakınca mutlu olur, adına bir söz verse yerine getirir, kocası bir yere gitse iffetini ve kocasının malını korur.”
(Ebû Dâvûd, “Zekât”, 32; İbn Mâce, “Nikâh”, 5.).
(Ebû Dâvûd, “Zekât”, 32; İbn Mâce, “Nikâh”, 5.).