İsm-i A’zâm ne demektir?
İsm-i A’zâm, sözlükte “en büyük isim” anlamına gelmektedir. Terim olarak Allah’ın en güzel isimleri içerisinde yer alan bazı isimler için kullanılmıştır. İslam âlimlerinin bir kısmı, Allah’ın isimlerinin tamamının, fazilet ve üstünlük bakımından eşit derecede olduğunu kabul etmiş, diğer bir kısmı ise, hadisleri göz önünde bulundurarak, bazı isimlerin diğerlerinden daha büyük ve faziletli olduğu görüşünü benimsemişlerdir. Hazreti Peygamber’in bazı hadislerinde İsm-i A’zâmdan bahsedilmekte, bu isimle dua edildiği zaman duanın mutlaka kabul edileceği bildirilmektedir
(Ebû Dâvûd, Vitr, 23; Tirmizî, Da‘avât, 64, 65, 100; Nesâî, Sehv, 58; İbnMâce, Duâ, 9, 10).
Fakat Allah’ın en büyük isminin hangisi olduğunu kesin olarak belirlemek mümkün değildir. Çünkü bu hadislerin bir kısmında Allah ismi, bir kısmında ise “Rahmân, Rahîm” (esirgeyen, bağışlayan), “Hayy Kayyûm” (diri ve her şeyi ayakta tutan), “Zü’l-celâli ve’l-ikrâm” (ululuk ve ikram sahibi) isimleri Allah’ın en büyük ismi olarak belirtilmektedir. Konuyla ilgili bir hadis şöyledir:
Resulullah ﷺ bir kişinin şöyle dua ettiğini işitti:
Allah’ım, şehadet ettiğim şu hususlar sebebiyle senden talep ediyorum: Sen, kendisinden başka ilah olmayan Allah’sın, birsin, Samedsin (hiçbir şeye ihtiyacın yoktur, her şey sana muhtaçtır), senden çocuk olmadı (kimsenin babası olmadın), doğmadın (kimsenin çocuğu olmadın), bir eşin ve benzerin yoktur.
Bunun üzerine Efendimiz ﷺ buyurdular:
“Nefsimi kudret elinde tutan Zat’a yemin olsun, bu kimse, Allah’tan İsm-i A’zâm’ı adına talepte bulundu. Şunu bilin ki, kim İsm-iA’zâmla dua ederse Allah ona icabet eder, kim onunla talepte bulunursa(Allah ona dilediğini mutlaka) verir.”
(Tirmizî, Da’avât, 65)
Başka bir hadis meali de şöyledir:
Bir adam şöyle dua etmiştir:
“Ey Allah’ım, hamdlerim sanadır, nimetleri veren sensin, senden başka ilah yoktur. Sen semavat ve arzın celal ve ikram sahibi yaratıcısısın, Hayy ve Kayyumsun (kâinatı ayakta tutan hayat sahibisin). Bu isimlerini şefaatçi yaparak senden istiyorum!” (Bu duayı işiten) Resulullahﷺ sordu:
“Bu adam neyi vesilekılarak dua ediyor, biliyor musunuz?”
“Allah ve Resulü daha iyi bilir?”diye cevap verdiler. Resulullah şöyle devam etti:
“Nefsimi kudret elinde tutan Zat’a yemin ederim ki, o, Allah’a, İsm-i A’zâm’ı ile dua etti. O İsm-i A’zâm ki, onunla dua edilirse Allah icabet eder, onunla istenirse verir.”
(Ebû Dâvud, Salât, 368)
İsm-i A’zâm Duaları
(1) Esma binti Yezid (Radiyallahu Anha) şöyle dedi:
Nebi ﷺ şöyle buyurdu:
“Allah’ın İsmi Âzam’ı, şu iki ayettedir. Bakara Suresi 163 ve Âl-i İmran Suresi 1 ve 2. ayetleridir.”
Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
وَإِلَهُكُمْ إِلَهٌ وَاحِدٌ لآ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الرَّحْمَانُ الرَّحِيمُ
“Sizin ilahınız bir tek ilah olan Allah’tır. Allah’dan başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah yoktur ve Allah, Rahman’dır, Rahim’dir.”
Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ şöyle buyuruyor:
الۤمۤ اللهُ لآ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ الْحَيُّ الْقَيُّومُ
“Elif, Lâm, Mîm. Allah ki, O’ndan başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah yoktur ve Allah, daima diri ve (yarattıklarını) koruyup yöneticidir.”
(Ebu Davud 1496, Tirmizi 3705, İbni Mace 3855)
(2) Bureyde (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah ﷺ bir adamı şöyle derken işitti:
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِأَنِّي أَشْهَدُ أَنَّكَ أَنْتَ الله،ُ
لآ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ الْأَحَدُ الصَّمَدُ الَّذِي لَمْ يَلِدْ، وَلَمْ يُولَدْ
وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَد
Resulullah ﷺ ona şöyle buyurdu:
−“Andolsun ki, Allah’ın ismi âzamı ile istedin. Allah, o duayla istenildiği vakit verir ve onunla dua edildiği vakit icabet eder.”
Duanın Manası: “Ey Allah’ım! Kuşkusuz ki, ben Senden istiyorum. Şehadet ederim ki, Sen Allahsın ve Senden başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah yoktur! Doğmayan, doğurmayan, dengi ve eşi bulunmayan, bütün ihtiyaçları gideren, bir şeye ihtiyaç duymayan ve tek olan Sensin.”
(Ebu Davud 1493, 1494, Tirmizi 3704, İbni Mace 3857)
(3) Mihcen bin Edra’ (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Resulullah ﷺ mescide girdi. Bir adam namazını bitirmiş şöyle teşehhüd yapıyordu:
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ، يَا اللهُ! بِأَنَّكَ الْوَاحِدُ الْأَحَدُ الصَّمَدُ الَّذِي لَمْ يَلِدْ، وَلَمْ يُولَدْ،
وَلَمْ يَكُنْ لَهُ كُفُوًا أَحَدٌ، أَنْ تَغْفِرَ لِي ذُنُوبِي، إِنَّكَ أَنْتَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ
Rasulullah ﷺ şöyle buyurdu:
−“Elbette bağışlandı. Elbette bağışlandı. Elbette bağışlandı.”
Duanın Manası: “Ey Allah’ım! Kuşkusuz ki, ben Senden istiyorum. Ey Allah’ım! Çünkü Sen, tek ve bir olansın. Bütün ihtiyaçları gideren, bir şeye ihtiyaç duymayan ve tek olan doğmayan, doğurmayan, dengi ve eşi bulunmayansın. Senden günahlarımı bağışlamanı istiyorum. Çünkü Sen, çok affedici ve merhametlisin.”
(Nesei 1284)
(4) Enes (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi ﷺ ile beraberdim. Bir adam dua edip şöyle dedi:
يَا بَدِيعَ السَّمَاوَاتِ يَاحَيُّ يَاقَيُّومُ إِنِّي أَسْأَلُكَ
Nebi ﷺ şöyle buyurdu:
−“Ne ile dua ettiğini biliyor musunuz? Nefsim elinde olana yemin ederim ki, Allah’a onunla dua edildiği vakit icabet ettiği ismi ile dua etti.”
Duanın Manası: “Ey gökleri yaratan! (Allah’ım) Ey daima diri ve (yarattıklarını) koruyup yönetici olan! (Allah’ım) Kuşkusuz ki, ben Senden istiyorum.”
(Buhari Edebu’l-Müfred 705, 726)
(5) Enes (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Rasulullah ﷺ ile beraber oturuyordu. Bir adam namaz kıldı. Sonra şöyle dua etti:
اللَّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ، بِأَنَّ لَكَ الْحَمْدُ، لآ إِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ الْمَنَّانُ بَدِيعُ السَّمَوَاتِ، وَالْأَرْضِ،
يَا ذَا الْجَلاَلِ، وَالْإِكْرَامِ، يَاحَيُّ يَاقَيُّومُ إِنِّي أَسْأَلُكَ
Müteakiben Nebi ﷺ şöyle buyurdu:
−“Allah’a onunla dua edildiği vakit icabet ettiği ve onunla istendiği vakit verdiği azim ismi ile dua etti.”
Duanın Manası: “Ey Allah’ım! Kuşkusuz ki, ben Senden istiyorum. Çünkü hamd ancak Sana aittir. Senden başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah yoktur! Bol bol veren, merhameti çok olan ve göklerle yeri yaratan Sensin. Ey celal ve ikram sahibi! (olan Allah’ım) Ey daima diri ve (yarattıklarını) koruyup yönetici olan! (Allah’ım) Kuşkusuz ki, ben Senden istiyorum.”
(Nesei 1283, Ebu Davud 1495)
(6) Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:
Nebi ﷺ bir adamı şöyle derken işitti:
اللّهُمَّ إِنِّي أَسْأَلُكَ بِأَنَّ لَكَ الْحَمْدُ، لآإِلَهَ إِلاَّ أَنْتَ
وَحْدَكَ لاَ شَريِكَ لَكَ، اَلْمَنَّانُ، بَدِيعُ السَّموَاتِ
وَالْأَرْضِ، ذُو الْجَلاَلِ، وَالْإِكْرَامِ
Nebi ﷺ ona şöyle buyurdu:
−“Andolsun ki, Allah’tan ismi âzamı ile istedin. Allah, onunla istenildiği vakit verir ve onunla dua edildiği vakit icabet eder.”
Duanın Manası: “Ey Allah’ım! Kuşkusuz ki, ben Senden istiyorum. Çünkü hamd ancak Sana aittir. Senden başka hakkı ile ibadet olunan hiçbir ilah yoktur! Sen teksin ve hiçbir ortağın da yoktur. Bol bol veren, merhameti çok olan ve göklerle yeri yaratan Sensin. Celal ve ikram sahibi olan da Sensin.”
(İbni Mace 3858)