Esmâ-i Hüsnâ Türkçe Anlamıyla Güzel İsimler Demektir
En güzel isimler O’na mahsustur.”
(Tâhâ, 20/8);“…En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlar O’nun şanını yüceltmektedirler. O galiptir, hikmet sahibidir.”
(Haşr, 52/24)
mealindeki âyetlerde ifade edildiği gibi en güzel isimler Allah’a mahsustur. Çünkü bütün kemal ve yetkinliklerin sahibi O’dur. O’nun isimleri en yüce ve mutlak üstünlük ifade eden kutsal nitelemelerdir.
Allah Teala’nın Kur’an’da ve sahih hadislerde geçen pek çok ismi vardır. Kul bu isimleri öğrenerek Allah’ı tanır, O’nu sever ve gerçek kul olur. Kur’an’da,
“En güzel isimler Allah’ındır. O hâlde O’na o güzel isimlerle dua edin…” (A‘râf, 7/180)
Buyrularak, esmâ-i hüsnâ ile dua ve niyazda bulunulması istenmiştir. Esmâ-i hüsnânın birden fazla olması, işaret ettiği zâtın birden çok olmasını gerektirmez, bütün isimler o tek zâta delalet ederler:
“De ki: İster Allah deyin, ister Rahmân deyin, hangisini deseniz olur. Çünkü en güzel isimler O’na aittir.” (İsrâ, 17/110)
Allah’ın 99 ismi hakkında bilgi verir misiniz? Hazreti Peygamber ﷺ bir hadislerinde, Yüce Allah’ın 99 isminden söz ederek bu isimleri sayan ve ezberleyen kimselerin cennete gireceğini haber vermiştir
(Buhârî, Da‘avât, 68; Tevhîd, 12; Müslim, Zikr, 2; Tirmizî, Da‘avât,
Tirmizî ve İbn Mâce’nin rivayet ettikleri hadiste bu doksan dokuz isim tek tek sayılmıştır Bu isimler şunlardır (Tirmizî, Da‘avât, 87; İbn Mâce, Duâ, 10).
Allah’ın 99 Adı ve Türkçe Anlamları
1. Er-Rahman:
Ezelde yaratılmışlar hakkında hayır ve rahmet eden. Sevdiğini ve sevmediğini ayırtetmeyerek, bütün nimetlerinden istifadeye sunan.
2. Er-Rahim:
Pek çok merhamet edici, verdiği nimetleri iyi kullananları daha büyük ve ebedi nimetler vererek mükafatlandıran.
3. El-Melik:
Tüm kainatın sahibi ve tek, mutlak hükümdarı.
4. El-Kuddüs:
Hatada, gafletten,aciziyetten ve her türlü eksiklikten çok uzak, pek temiz.
5. Es-Selam:
Her çeşit arıza ve hadiselerden salim kalan, her türlü tehlikelerden kullarını
selamete çıkaran. Cennet’teki kullarına selam eden.
6. El-Mü’min:
Gönüllerde iman ışığı uyandıran, kendine sığınanlara aman verip onları koruyan, rahatlatan.
7. El-Müheymin:
Gözetici koruyucu.
8. El-Aziz:
Mağlup edilmesi mümkün olmayan galip.
9. El-Cebbar:
Kırılanları onaran, eksikleri tamamlayan, dilediğini zorla yaptırmaya muktedir olan.
10. El-Mütekebbir:
Herşeyde ve her hadisede büyüklüğünü gösteren.
11. El-Halık:
Herşeyin varlığını ve varlığı boyunca görüp geçireceği halleri, olayları tayin ve tesbit eden (bilen, belirleyen) ve ona göre yaratan, yoktan var eden.
12. El-Bari:
Eşyayı ve herşeyin aza ve cihazlarını birbirine uygun ve mülayim bir halde yaratan.
13. El-Musavvir:
Tasvir eden, her şeye bir şekil ve hususiyet veren.
14. El-Gaffar:
Mağfireti pek çok olan.
15. El-Kahhar:
Her şeye, her istediğini yapacak surette galip ve hakim. Kuvvet ve Kudretiyle her şeyi içinden dışından kuşatan.
16. El-Vehhab:
Çeşit çeşit ni’metleri daima bağışlayıp duran.
17. Er-Rezzak:
Yaradılmışlara faydalanacakları şeyleri veren.
Her türlü müşkülleri açan ve kolaylaştıran.
19. El-Alim:
Herşeyi çok iyi, en iyi bilen.
20. El-Kabıd:
Sıkan Daraltan (zenginken fakir kılan gibi).
21. El- Basıt:
Açan genişleten(fakirken zengin kılan). El-Kabıd ve El-Basıt ismi şerflerinden anladığımız Allah her kulunu çeşitli şekillerde imtihana tabi tutar.
22. El-Hafıd:
Yukarıdan aşağıya indiren, alçaltan. Şan ve şeref sahibiyken rezil ediveririr.
23. Er-Rafi:
Yukarı kaldıran, yükselten.(Allah teala istediği kulunu da kaldırıverir üstün şerefli yapıverir.)
24. El-Muiz:
İzzet veren, ağırlayan.
25. El-Müzill:
Zillete düşüren, hor ve hakir eden.
26. Es-Semi’:
Her şeyi işiten. Allah Teâlâ’nın birini işitmesi diğerini işitmesine engel olmaz, insanlar gibi işitmek için gereken şartların hiçbirine ihtiyacı olmadan işitir. Her şeyi işitir, kalpten geçenleri, geceleyin yürüyen bir karıncanın ayak seslerini, bir yaprağın düşüşünü …duyar.
27. El-Basır:
En iyi gören.Herşeyi her ne şartta olursa olsun gören.
28. El-Hakem:
Hükmeden, hakkı yerine getiren.
29. El-Adl:
Çok adaletli.Adalet sahibi.
30. El-Latif:
En ince işlerin bütün inceliklerini bilen, nasıl yapıldığına nüfuz edilmeyen, en ince şeyleri yapan, ince ve
sezilmez yollardan kullarına çeşitli faydalar ulaştıran.
31. El-Habir:
Her şeyin iç yüzünden, gizli taraflarından haberdar.
32. El-Halim:
Hilmi(Suçluların cezasını vermeye gücü yettiği halde bunu yapmayıp, onlar hakkında yumuşak
davranmak, cezalarını ertelemek) çok.
33. El-Azim:
Pek azametli (hakiki büyüklük Allah’ındır).
34. El-Ğafur:
Mağfireti çok.
35. Eş–Şekur:
Kendi rızası için yapılan iyi işleri daha ziyadesiyle karşılayan.(iyililere daha iyisiyle karşılık veren)
36. El-Aliy:
Pek yüksek olan.(Allah’tan üstün varlık düşünmek imkansızdır. Benzeri ortağı
yardımcısı yoktur.)
37. El-Kebir:
Göklerde ve yerde her yerde eşsiz ve tek büyük O’dur.
Yapılan işleri bütün tafsilatiyle tutan, her şeyi, belli vaktine kadar afat ve beladan saklıyan.
39. El-Mukıt:
Her yaratılmışın azığını veren.
40. El-Hasib:
Muhasib= Herkesin hayatı boyunca yapıp ettiklerinin, bütün tafsilat ve teferruatıyla hesabını iyi bilen. Allah Teâlâ neticesi hesapla bilinebilecek ne kadar şey varsa hepsinin neticesini hiçbir şeye muhtaç olmadan doğrudan apaçık bilir.
41. El-Celil:
Celalet ve ululuk sahibi.
42. El-Kerim:
Keremi bol. (Allah teala Kerimdir, muktedirken affeder, va’dedince sözünü yerine getirir)
43. Er-Rakıb:
Bütün varlık üzerinde gözcü, bütün işler murakabesi altında bulunan.
44. El-Mucib:
Kendine yalvaranların isteklerini veren.
45. El-Vasi:
Geniş ve müsaadekar.(Allah’u teala’nın kudreti ve rahmetinin ve diğer bütün sıfatlarının genişliği ve tükenmezliği, her zerrede görülüp duruyor, fakat insana en yakın yine kendi şahsıdır.
46. El-Hakim:
Buyrukları ve bütün işleri hikmetli.
47. El-Vedud:
İyi kullarını seven, onları rahmet ve rızasına erdiren, yahud sevilmeye ve dostluğu kazanılmağa biricik
layık olan.
48. El-Mecid:
Şanı büyük ve yüksek olan.
49. El-Bais:
Ölüleri diriltip kabirlerinden çıkaran.
50. Eş–Şehid:
Her zamanda ve her yerde hazır ve nazır olan.
51. El-Hak:
Varlığı hiç değişmeden duran.
52. El-Vekil:
Eşleri yoluyla kendisine bırakanların işini düzeltip, onların yapabileceğinden daha iyisini te’min eden.
53. El-Kaviy:
Pek güçlü olan.Allah tealaya hiçbir zaman dermansızlık güçsüzlük erişmez.
54. El-Metin:
Çok sağlam olan.
55. El-Veliy:
İyi kullarına dost. Allah sevgili kullarının dostudur.
56. El-Hamid:
Ancak kendisine hamdü sena olunan, bütün varlığın diliyle biricik öğülen.
57. El-Muhsi:
Na mütenahi de olsa her şeyin sayısını bilen.
Mahlukatı maddesiz ve örneksiz olarak ilk baştan yaratan.
59. El-Muıd:
Yaratılmışları yokettikten sonra, tekrar yaratan.
60. El-Muhyi:
Can bağışlayan, sağlık veren.
61. El-Mümit:
Canlı bir mahlukun ölümünü yaratan.
62. El-Hay:
Diri, herşeyi bilen ve her şeye gücü yeten.Allah teala diridir herzaman O’nu asla uyku uyuşukluk tutmaz.
63. El-Kayyum:
Gökleri, yeri ve herşeyi tutan.
64. El-Vacid:
İstediğini istediği vakit bulan.
65. El-Macid:
Kadr ü şanı büyük kerem sahibi ve rahmeti bol.
66. El-Vahid:
Zatında, isim ve sıfatlarında eşi ve benzeri bulunmayan, tek olan
67. El-Ahad:
Tek… Zatında, sıfatlarında, işlerinde , isimlerinde, hükümlerinde asla şeriki-ortağı- veya naziri-benzeri dengi bulunmayan.
68. Es-Samed:
Hacetlerin ihtiyaçların bitirilmesi ızdırapların giderilmesi için tek merci.Kendisine muhtaç olunan.
69. El-Kaadir:
Đstediğini istediği gibi yapmaya gücü yeten.
70. El-Muktedir:
Kuvvet ve kudret sahipleri üzerinde istediği gibi tasarruf eden.
71. El-Mukaddim:
Đstediğini ileri geçiren öne alan.
72. El-Muahhir:
Đstediğini geri koyan, arkaya bırakan.
73. El-Evvel:
Kendi varlığının evveli yoktur.
74. El-Ahir:
Varlığının sonu olmayan.
75. Ez-Zahir:
Aşikar olan. Allah’ın varlığı her şeyden aşikardır.
76. El-Batın:
Allah Teâlâ nın varlığı hem aşikar hem gizlidir. O’nu görüp de bilemeyiz. Ama mademki mahluk var halıkı da olucaktır. Bütün hakikatler onun varlığına delalettir.
77. El-Vali:
Bu muazzam kainatı ve her an olup biten hadisatı tek başına tedbir ve idare eden.
78. El-Müteali:
Yaratılmışlar hakkında aklın mümkün gördüğü her şeyden, her hal ve tavırdan pek yüce olan.
79. El-Berr:
Kulları hakkında müsait bulunan… İyiliği ve bahşişi çok olan.
Tevbeleri kabul edip günahları bağışlayan.
Suçları, adaleti ile müstahik oldukları cezaya çarpan.
82. El-Afüv:
Afvı (Afvın intikamın zıddıdır.) çok olan.
83. Er-Rauf:
Pek çok rahmetlidir.
84. Malikü’l mülk:
Mülkün ebedi sahibidir.
85. Zü’l-Celali Ve’l-İkram:
Hem büyüklük sahibi, hem fazlı kerem sahibi.
86. El-Muksit:
Bütün işleri denk ve birbirine uygun ve yerli yerinde yapan.
87. El-Cami’:
İstediğini istediği zaman istediği yerde toplayan.
88. El-Ğaniy:
Çok zengin ve her şeyden müstağni olan.
89. El-Muğni:
İstediğini zengin eden.
90. El-Mani’:
Bir şeyin meydana gelmesine müsaade etmeyen.
91. Ed-Dar:
Elem ve mazarrat verici şeyler yaratan.
92. En-Nafi’:
Hayr ve menfaat verici şeyler yaratan.
93. En-Nur:
(Münevvir manasına)Alemleri nurlandıran, istediği simalara, zihinlere ve gönüllere nur yağdıran.
94. El-Hadi:
Hidayet lütfeden, istediği kulunu hayırlı kılan, muradına erdiren.
95. El-Bedi’:
Örneksiz, misalsiz, acib ve hayret verici alemler icad eden.
96. El-Baki:
Varlığının sonu olmayan.
97. El-Varis:
Servetlerin geçici sahipleri, elleri boş olarak yokluğa döndükten sonra, varlığı devam eden, servetlerin hakiki sahibi.
98. Er-Reşid:
Bütün işleri ezeli takdirine göre yürütüp dosdoğru ve bir nizam ve hikmet üzere sonuna ulaştıran.
99. Es-Sabur:
Çok sabırlı. Celle Celaluh”